30 Ocak 2011 Pazar

Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan Emekli Olmak

Posted by Facebook 07:26, under | No comments

Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan Emekli Olmak
Son Güncelleme: Kayıtlı bir iş yerinde çalışıyorsanız işvereniniz sizi sigortalı olarak çalıştırmakla yükümlüdür. Bu hem sağlık sigortasına sahip olmanız hem de emekliliği hak edecek olmanız anlamına gelir. Ülkemizdeki iş gücünün yaklaşık olarak yüzde 45'i kayıtlı bir iş yerinde çalışıp sigortalıdır. Bu da ne yazık ki iş gücünün kalan yüzde 55'inin kayıt dışı iş yerlerinde çalışıp sigortalı olmadığını gösteriyor. Ülkemizdeki sosyal güvenlik sistemi başka orta gelir ülkelerine oranla nispeten cömert sayılır.

2006 yılında yapılan düzenlemeler sonucunda, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur görev ve hizmetleri, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olarak oluşturulan T.C. Sosyal Güvenlik Kuruma'na devredildi. Bu kurumun oluşturulmasının ardından sosyal güvenlik sisteminde bazı önemli değişiklikler düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler hakkında daha ayrıntılı bilgilenmek için buraya tıklayınız

29 Ocak 2011 Cumartesi

Kent Yerleşmeleri - Coğrafya

Posted by Facebook 19:55, under | No comments

Etkin Nüfusun Sektörlere Dağılımı


1990 yılı verilerine göre etkin nüfusumuz 23,3 milyon kişidir. Bu nüfusun sektörlere dağılımı ise şöyledir. Tarım sektöründe çalışan 12 milyon 118 bin kişi etkin nüfusun %49’unu, Endüstri sektöründe çalışan 2 milyon 910 bin kişi etkin nüfusun %15,2’sini, Hizmet sektöründe çalışan 7 milyon 919 bin kişi etkin nüfusun %35,8’ini oluşturmaktadır.


Türkiye’de Yerleşmeler


Türkiye’de yerleşmeler ekonomik etkinliğe bağlı olarak ikiye ayrılır.


Sürekli Yerleşmeler

Geçici Yerleşmeler

Doğal Göller

Posted by Facebook 11:54, under | No comments

Doğal Göller
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara

Doğal göller iç ve dış kuvvetlerin etkisiyle oluşan çukurluklarda su birikmesiyle oluşan göl


Çeşitleri [değiştir]Tektonik göller
Karstik göller
Buzul gölleri
Volkanik göller
Set gölleri

Doğru Diş Dırçalama Tekniği - Diş Fırçalama

Posted by Facebook 11:49, under | No comments

Doğru diş Fırçalama Tekniği

Tam ağız bakımı, herhangi bir ürünün kullanılmasından çok, diş fırçalama ve diş aralarını temizleme tekniklerine dayanır. Anti-plak ya da anti-tartar olarak adlandırılan diş macunlarına fazladan ücret ödemek yerine, doğru teknikleri öğrenerek uygulayın.

Diş fırçalama ve diş aralarını temizleme, diş sorunları başlamadan önce bakterileri ve yiyecek parçalarını temizlemenin en iyi yollarıdır. Diş bakımına, diş aralarınızı günde en az bir kez temizleyerek ve dişlerinizi en az iki kez (sabah ve gece yatmadan önce) fırçalayarak başlayın. Ancak daha da iyisi, her öğün ya da atıştırmadan sonra bir kez fırçalamaktır. Florlu diş macunu, diş fırçası ve diş ipi ile yapılan tam bir Temizlik en az 3 ila 5 dakika sürmelidir.

Doğru sıra ise, önce diş aralarını temizlemek, sonra fırçalamaktır. Bu şekilde, diş arasını temizlerken gevşettiğiniz yiyecek parçaları ve bakterileri fırçalayarak temizleyebilirsiniz.

Diş sorunlarını önlemek için, dişlerinizi düzenli olarak fırçal ayın ve diş aralarınızı temizleyin. Tüm dişlerinizin dış yüzeyleri ve arka dişlerinizin iç yüzeyleriyle başlayın. Diş fırçanızı yat Ay olarak tutun, ark Aya ve öne sürterek fırçalayın. (A) Daha sonra, üst ve alt ön dişlerinizin iç yüzeylerini temizlemek için dikey olarak fırçal Ayın (B). Diş fırçanızı hem dişler hem de diş eti üzerinde hareket ettirin. Diş ve diş etlerinizin aralarını temizlemek için, 45 derecelik bir açıyla fırç Alayın (ortadaki resim). Mumlanmış ya da mumlanmamış diş ipini her iki elinizin orta par­maklan çevresine dolayın. Alt dişler için (O, diş ipini işaret parmak­larınız çevresine dolayın ve arada kalan bölümü dişleriniz arasına sokun. Sonra, dişinizin altından üstüne doğru yavaşça ileri-geri hareket ettirin. Üst dişler için (D), baş par­mak ve işaret parmağını kullanmak en iyi yön­temdir.

Diş Arasını Temizleme
En az 45 cm uzunluğunda, mumlanmış ya da mumlanmamış (hangisi sizin için daha rahatsa) bir diş ipi alın ve bunu bir elinizin orta parmağı çevresine dol ayın, ipi diğer elinizin orta parmağı çevresinde iki Parmak arasında 5 -8 cm uzunluğunda diş ipi kalacak şekilde bir ya da iki kez döndürün .

Üst dişleriniz için, diş ipini bir elinizin baş parmağı ve diğer elinizin işaret parmağı üzerine yerleştirin. Daha iyi ulaşmak için baş parmağınızı kullanarak yanağınızı geri itin . Dişleriniz arasındaki her boşluğa 2,5 cm civarında iplik girsin. Her dişin iki yanınım da ovmak için ipliği sıkıca tutarak yavaşça aşağı-yukarı hareket ettirin.

ip diş eti çizgisine ulaştığında C harfi şeklinde dişinizin etrafında bükün ve yavaşça diş duvarına sürterek aşağı ve yukan hareket ettirin. Diş ipinin kullandığınız parçasını orta parmağınız çevresine dolayın ve böylece yeni, temiz bir bölümle bir sonraki işleme başlayın. Bu işlemi her diş için yineleyin. Alt dişler için, diş ipini işaret parmaklarınız çevresine dolayın ve dişleriniz arasına sokun. Üst taraftaki dişleriniz için açıklanan hareketlerin aynını uygulayın ve işlemi her dişiniz için yineleyin.

Diş ipini ilk kez kullandığınızda diş etlerinizde bir Kanama olursa telaşlanmayın. Ancak, diş ipini her kullanışınızda kanama oluyorsa, diş hekiminize başvurun. Sorun, diş ipini yanlış kullanma olabilir. Diş hekiminiz sizin için uygun olan yöntemi gösterebilir.

Diş Fırçalama
Dişinizi fırçalarken, diş fırçasını dişinize yatay olarak tutun. Tüm dişlerin üst ve alt yüzeylerini etkin bir şekilde temizlemek için, kısa fırça darbeleriyle ileri-geri ve yukarı-aşağı hareket ettirin.

Diş etlerinize bitişik yüzeyler için, fırç ayı kısa, ileri-geri darbelerle ya da hem dişler hem de diş etleri üzerinde daire çizercesine hareket ettirin. Diş fırçanızı belli bir açıyla tutmak, dişleriniz ve diş etleriniz arasındaki bölümü daha etkin temizlemede yardımcı olacaktır.

28 Ocak 2011 Cuma

e okul sistemi ile online eğitim

Posted by Facebook 23:40, under | No comments

e okultr.com sitesinde e okul sistemi ve çalışması hakkında bilgiler bulabileceğiniz eğitim sitesidir. e okul kayıtları hakkında ve e okul kayıt için neler gerekiyor. Sitede ayrıca ilköğretim ve lise müfredatına uygun matematik konu anlatımları, soruları ve videolu dersleri de mevcut olup online olarak sınavlara çalışmanıza da imkan verir. M.E.B. hakkın yeni haberler ve sınav takvimleri, tarihleri gibi güncel bilgilerin de de yayınlandığı site tamamen ücretsiz olup hiçbir üyelik gerekmemektedir.

e okul

Recep İvedik 1

Posted by Facebook 11:39, under | No comments

Recep İvedik 1 hakkında bilgi
Recep İvedik 1, 17 Şubat 2008'de vizyona giren, Şahan Gökbakar'ın oynadığı sinema filmi; 230 kopya ile vizyona girmiş ve Türk Sineması tarihinde kendisinden 2 sene önce vizyona giren Kurtlar Vadisi: Irak filminden bu yana ilk

Recep İvedik 1 Filminin AfişiRecep İvedik 1 Filmi, 17 Şubat 2008'de 230 kopya ile vizyona girmiş ve Türk Sineması tarihinde kendisinden 2 sene önce vizyona girmiş olan Kurtlar Vadisi: Irak (1.099.219 kişi) filminden bu yana ilk 3 günde elde ettiği 791.536 kişilik izleyici sayısıyla en fazla seyircinin sinemaya gittiği ikinci film olmuştur. Yapımcılığını Faruk Aksoy ve Mehmet Soyarslan yapığı Filmin senaryosunu Şahan Gökbakar'ın yanı sıra, Serkan Altuniğne, Ayşe Germen ve Raif İnan yazmıştır. Ana karakter olan Recep İvedik'i ise Şahan Gökbakar oynamıştır. Filmin yönetmenliğini ise Şahan Gökbakar'ın kardeşi Togan Gökbakar yapmıştır.


Filmin Hikayesi
Adamın birisi yolda yürüdüğü esnada cüzdanını düşürür ve başka bir adam tam cüzdanı kapıp kaçacakken Recep İvedik onunla mücadeleye girer. Sonunda, sahibine teslim etmek üzere, adamın elinden cüzdanı almayı başaran İvedik kafasını çevirdiği anda cüzdan sahibinin artık orada olmadığını farkeder.

Akşam evinde televizyon seyreden Recep İvedik, televizyonda cüzdanın sahibini görür ve adamın Antalyalı çok önemli bir iş adamı olduğunu öğrenir arından arabasına atlar ve Antalya'ya doğru yola koyulur. Yol boyunca birbirinden komik olaylarla karşılaşan Recep İvedik en sonunda Şahan Gökbakar 22 Ekim 1980 yılında İzmir'de doğan Şahan, okul hayatına Ankara'da başladı. İlk, orta ve lise eğitimini ODTÜ Kolejinde tamamladı. 1998 yılında girdiği Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümünden 2002 yılında başarıyla mezun oldu.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Antalya’ya varmayı başarır ve cüzdanı işadamı, turizmci Muhsin Bey’e teslim eder.

Tam otelden ayrılacakken çocukluk aşkı Sibel’in bir tur otobüsünden indiğini farkeden İvedik’in tek bir amacı vardır; kendisini tanımayan, hatta hatırlamayan Sibel’e kendini hatırlatmak ve aşkını ifade etmek.

27 Ocak 2011 Perşembe

Şömine Modelleri

Posted by Facebook 22:38, under | No comments

" onar şömine firması ürettiği şömine modelleri ile her zaman farklı olmayı başarmış izmir üzerinde kurulan saygın bir şöminecidir. İmalattan üretime, proje ve montaja kadar her alanda yanınızda olan kaliteli hizmetin güvencesi şömine üzerindeki geniş çaplı bilgisi ile her zaman sizlere yardımcı olmayı amaçlamıştır.

Lateks Alerjisi - Hastalıklar - Sağlık

Posted by Facebook 18:13, under | No comments

Lateks Nedir?

Lateks, Hevea brasiliensis isimli ka Uçuk ağacının sütlü özsuyudur. Bugün için lastik içerikli bir çok üründe bulunmaktadır.

Lateks Alerjisi Nedir?

alerjik yapılı kişilerde oluşan bir reaksiyondur. Kişilerin deri veya mukozaları (özellikle Göz, burun, akciğerler, ağız, anüs ve vajen) bu madde ile karşılaştığında vücutta histamin gibi bazı kimyasallar açığa çıkar ve çeşitli reaksiyonlara neden olur. Eğer bir kişinin latekse karşı alerjisi varsa diğer lastik ürünlerine de alerjisi olur. Çünkü bu ürünlerin çoğu lateks içerir.

Lateks Alerjisinde Hangi tür Reaksiyonlar Görülür?

Lateks alerjisi bulguları diğer alerji bulguları gibidir. Hafif vakalarda deriye temas halinde kırmızılık, şişlik ve kaşıntı olur. Daha ağır vakalarda deride çatlamalar oluşur. Ayrıca temas halinde temas yerinde ve/veya tüm vücutta kurdeşen oluşabilir.

lateksin mukoz Aya kontağı ile daha ciddi reaksiyonlar oluşabilir. Bu daha çok havayollarına temas ile oluşur. Lateksin hava yolları ile teması genellikle cerrahi eldivenlerdeki pudr aya yapışmış lateks parçacıklarının solunması ile olur.

Hafif bulgular olarak gözlerde kızarık, kaşıntı ve sulanma, hapşırma, Burun akması olur. Daha ağır bulgular olarak, göğüste sıkışma ve nefes almada zorlukla kendini gösteren Astım oluşur. Lakteksten yapılmış balonların şişirilmesi ya da patlaması da Yüzde ciddi şişmelere neden olabilir. lateksten yapılan kondomlar (prezervatif) da duyarlı erkek ve kadınlarda kaşınma ve şişlik gibi benzer bulgulara neden olabilir.

Çok daha ciddi olan ve hayatı tehdit eden reaksiyon “anafilaksi” olarak adlandırılır. Bu durumda lateks ile karşılaşan kişide kan basıncı düşmesi, nefes darlığı gelişir. Bu tür reaksiyonlar kadın doğum muayeneleri, doğum, Ameliyat, veya diş operasyonları esnasında olabilir.

Latekse Karşı Alerjiksem Nasıl Anlarım?

Lateks alerjisi sıklıkla şu iki tip kişide oluşur:

1. Ailesinde alerji hikayesi olan kişiler,
2. Lateks ile sık teması olan kişiler.

Lateks ile sık karşılaşan kişiler şunlardır: Sipina bifida veya idrar yolları anormalliği olan çocuklar, çok fazla cerrahi operasyon geçiren erişkinler, Lastik endüstrisinde çalışan kişiler, sağlık çalışanları. Bunun dışında egzeması olanlar, muz, kestane, avokado yediğinde ağızında kaşıntı olanlar, daha önce sebebi bilinmeyen anafilaksi geçiren kişilerde de lateks alerjisi riski vardır. Eğer sizde bu risk faktörleri varsa ve/veya lateks ürünleri kullandığınızda alerjik reaksiyonlarınız oluyorsa latekse karşı alerjiksiniz demektir.

Risk Faktörlerini Taşıyorsam ve/veya Lateks Alerjisi Bulgularım Varsa Ne Yapmalıyım?

Eğer herhangi bir risk faktörü taşıyorsanız veya lateks alerjisi bulgularınız varsa hekiminize baş vurmalısınız. Lateks deri testi ve/veya RAST testi ile lateks alerjisi varlığı doğrulanmalıdır. Alerji tanısı koymada yalnızca deri testi oldukça yeterlidir.

Alerjik Kişilerin Tedavisi:

Hafif alerjik bulgular diğer tüm alerjiler gibi tedavi edilirler. Antihistaminikler, kortizonlar ve/veya bronş genişleticiler lateks alerjisi için en çok kullanılan ilaçlardır. Şu anda lateks alerjisini tamamen iyileştirecek ya da korunma sağlayacak ne bir aşı tedavisi ne de ilaç tedavisi yoktur. Lateks alerjisi olan kişilerin bu maddeye karşı alerjilerinin olduğunu bilmesi çok önemlidir. Eğer bu kişilerde anafilaktik reaksiyon gibi ağır reaksiyon bulguları varsa hemen acil servise baş vurmalıdırlar. Lateks alerjisi oluan kişilere şunlar önerilebilir:

# Lateks içeren ürünlerden sakınınız,
# Alerjiniz olduğunu belirten bir künye ya da bilezik takınız,
# Tüm hekimlerinize diş hekiminize lateks alerjiniz olduğunu belirtiniz,
# Yukarıdaki belirtileri şiddetli olarak geçirmiş kişilerin yanında her zaman EpiPen taşıması gereklidir. Epipen kendi kendinize uyluk üst kısmından uygulayabileceğiniz bir enjeksiyondur. Epinerfin içerir. Epinefrin anafilaktik şokta kullanılan en önemli ilaçtır.
# Size yapılacak tıbbi bir girişimde kullanılmak üzere yanınızda lateks içermeyen bir eldiven bulundurunuz.

Halı Yıkama

Posted by Facebook 05:43, under | No comments

"halı yıkama makinası firması olan kromtaş makina sanayi geliştirilmiş yeni nesil halı yıkama makinaları ile yüksek bir platformda hizmet vermektedir. Kalitede ve güvencesi ile halı yıkama makinası üretimi dalında önde gelen büyük bir firma olma potansiyelini sürekli üzerinde bulundurmaktadır."

Binlerce Nick - Msn Nickleri - Msn

Posted by Facebook 02:24, under | No comments

нιçвιşєу ∂ιуєη вι ¢üмℓєηιη σятαѕıηα тєякє∂ιℓмιş вι кєℓιмєуιм...özηєѕιz,zαмαηѕız,zαяƒѕız,мєктυρѕυ z,α∂я єѕѕιz....

'Kız MiLLeti Neyden Ho$LanIr ? Hem PiSkopaT OLcan Hem BiLqiLi. TaktInmI KoLuna YakI$acak. Kodunmu Duvara YapI$acak. Kız MiLLetinin Sözünü DinLeyecen AmA Yerine QetirmeyeCen. RomanTik OLcan Mum I$Inda TokaTLIyaCaN.!'

...Yine Bir Tek O KalacaK,Yaşanacak Yıllardan da Geriye...Bir Tek Sevgi Olacak Bunca Telaştan Artakalan... ---ÖTeSi YaLaN---


Ben 'SeN SeN' die bittim oğLum ! Hadi UnuT UNuTaBiLirSeN..!Ben Seni Yudum Yudum İçtm oğLum,Hadi oL Eskisi Gibi oLabiLirsen !!

BiR_GüN_BeNiMDe_KaRŞıMa_CıKaCaK_iYi_BiR_SeVGiLi_(H aDi_LeN)

·$3gece(S)YORLMUS oturur BASUCUMDA, YLNIZLIKSA UYUYA kalmış yatağımda, GOZYASLARIMBIR arkdştn ODUNC, aglayıp GERIVERCEGIM...

Koptuğu Yerde Bırak !! Bu masaL böyLe bitsin.. Bir zaman HER ŞEYİMDİN !! Artıq hiçbir şeyimsin.......

ѕυѕ ρυѕ ∂υямαм ѕαкιηℓιğιм∂єη,ιηѕαηıуєтℓє çözмєуı ѕєν∂ıgıм∂єη,ιℓℓє ∂є ѕαναşмαкѕα ηıуєтıη,¢єѕαяєтıη ναя мı уєηιк ∂üşмєує

нαуαт ∂α ƒιℓмℓєя gιвι σℓαмαz мıу∂ı؟ нєя şєу мαѕαℓѕı.. єкѕιкѕιz.. α¢ıѕı вιℓє ∂єğєяℓι..

A$k Yarı yoLda kaLdı N€yL€yim ?! Korkmuorum ߀n ßuyum, ßöyL€yiM !!!

Ooofff n yaptm bn sna, nicin boguosn Yalan A$kınla..Can yakmaksa, yaktin iste.. İntikamsa, aldin iste..Bitirmekse tükendim biLe Y.O.K Artık Sana Ait T€K Zerre ßünyemde..Sen koca ßir HİÇ oldun ßen'de, €ttiğin T€K cümle ile..!

A$k'La SakLanßaç oYnuorm !! En iisi içimdn 9'a kadar saymaK we onu oLduğu Yerde Unutmak...!

Ay deiL mewsim deiL '1 Ömür' Geçti Sensiz.. Keşke böyLe sewmeseydim, ağLıorum çaresiz..!

Başka ellere sımsıkı sarıl artık sildim seni
!Git ve bitir bu işkenceyi !Seni sana bıraktım ! YAĞMUR
DÜŞTÜ GÖZLERİME...! {YOKUM}

SENI TANIDIGIM GÜNE `LANET` OLSUN,SENSIZ YASAMAYIDA ELBET BIRGÜN ÖGRENIRIM "YALANCI SEVDAM"

Ãlëm Øyµñ Ølmµ§ §økâklâ® §âhñë

Kaç Taßut GömüLecek YeraLtına , ße ? Kaç Kişi Gidecek HaberSiz UzakLara ? ~ KaÇ YaLan YıKacak GüvenLeri , ~ KaÇ Satır YazıLacak Haßer Kitaßına , ~ ße ? KaÇ DuA EdecekSin ALLAHA ?

SenSiz`dè Dü$ermi$ Takvimden GünLer

DµRµCam ßµRda ~ GiDi$ini SeyRedîCem ~kIpIrtIsIz ~ SâKin Qîßi GôRünCem ~ KavGasIz ØLaCaK ~ ƒIrtInAsIz ØLaCaK ~ Sa¢ma Sapan ØLaCaK ~ ØrGanLârIm ~ ß!Rß!R!ne VµRacak ~ ÂRkanDan SêSsiz ßakICam ~ ßen Ÿine Sana ÄğLIcÄM..!

26 Ocak 2011 Çarşamba

6-7 Eylül Olayları

Posted by Facebook 18:18, under | No comments

6-7 Eylül Olayları hakkında bilgi
6-7 Eylül Olayları, 1955 yılında “Atatürk'ün Selanik'te doğduğu eve bomba atıldı” şeklindeki yalan haberle başlayan olaylar. Olayları düzenleyenlerin, kimsenin öldürülmemesi yönündeki telkinlerine rağmen, 6 Eylül akşamı başlayan ve yaklaşık 9 saat süren olaylar boyunca ve sonrasında (aralarında iki Ortodoks papaz da olmak üzere) 13 ile 16 arası Rum ve en az bir Ermeni vatandaşı hayatını kaybetmiş, 32 Rum da ağır
6-7 Eylül Olayları, 1955 yılında "1955
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Atatürk'ün Selanik'te doğduğu eve bomba atıldı" şeklindeki yalan haberle başlayan olaylar.

Gökşin Sipahioğlu, Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, 1881 - 1938 yılları arasında yaşamış ulusal önder. 1881 yılında Selanik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi 14-15. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleşti.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.İstanbul Ekspress'in yazı işleri müdürlüğünü yaptığı sırada yayımladığı bu haberden ötürü 6-7 Eylül Olayları'nın ortaya çıkmasını planlamakla suçlanmıştır.

Olayları düzenleyenlerin, kimsenin öldürülmemesi yönündeki telkinlerine rağmen, 6 Eylül akşamı başlayan ve yaklaşık 9 saat süren olaylar boyunca ve sonrasında (aralarında iki Ortodoks papaz da olmak üzere) 13 ile 16 arası Rum ve en az bir Ermeni vatandaşı hayatını kaybetmiş, 32 Rum da ağır yaralanmıştır. 4.214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, bir sinagog, iki manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel, bar gibi yerlerin bulunduğu 5.317 mekân saldırıya uğramıştır.

Demokrat Parti (DP) hükümeti zarara uğrayıp tescil ettirenlere toplam 60 milyon Türk Lirası cıvarında tazminat ödemiştir. Saldırıların ardından,
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Türkiye Cumhuriyeti'ndeki Rumların ekonomideki etkisi zayıflamaya başlamış ve Türklerin sermayeye hakim olması hızlanmıştır.

Bu olaylar sonucunda Türkiye (resmi adı Türkiye Cumhuriyeti) Güneybatı Asya ile küçük bir bölümü Avrupa kıtasında yer alan ülke.

Türkiye doğuda Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan (Nahcivan) ve İran ile; güneyde Irak ve Suriye; ve batıda Ege Denizi, Yunanistan ve Bulgaristan ile komşudur.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Türkiye'de yaşayan Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey yarımkürede, Avrupa ve Asya kıtalarının kesişme noktasında bulunan bir ülke. Ülke topraklarının büyük bir bölümü Anadolu yarımadasında, kalanı ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur. Ülkenin üç yanı Akdeniz, Karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan Boğazlar ile Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir. Komşuları Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak ve Suriye'dir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Rum azınlığına ait binlerce Rum Türkiyeden göç etmiştir. Kalan birkaç bin Rum, ise özellikle Rum, Arapça, Osmanlıca ve Türkçede, Hıristiyan Ortodoks mezhebinden olan ve Yunanca konuşan kimselere denir. Romeos (Romalı) sözcüğünden bozularak günümüze ulaşmış bir terimdir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Mersin, ve Mersin Akdeniz bölgesinin Adana kısmında olup, Adana, Konya, Niğde, Antalya ve Akdeniz ile çevrilidir. 32° 56' ve 35°11' doğu boylamları ile 37°26' ve 36°01' kuzey enlemleri arasında yer alır. Türkiye�nin turfanda ürünler bahçesi ve Torosların eteklerinde bol güneşli bir bölgedir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Tarsus'a yerleşmişlerdir. Zamanla kalan Rumlar da Tarsus Mersin ilinin en büyük Türkiye`nin en büyük ilçelerinden birisidir.Çok zengin bir tarihi olup, ilahi dinler açısından önemli bir kenttir.Kuran-ı Kerim'in Kehf Suresinde geçen Ashabı Kehf (Yedi Uyurlar)ın kaldığı mağara Tarsus'ta olduğu söylenmektedir.Müslümanlar bu önemli merkezi ziyaret etmektedirler. Hz.İsa Peygamberin 12 Havarisinden biri olan Saint Paulus Tarsus'ta yaşamıştır.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.İstanbul'u terketmiştir. İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti. Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34. sırada yer alır. Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir. İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.1923 yılında 110.000'i bulan İstanbul'daki Rum nüfus,
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.1999 yılında 2.500 kişiye düşmüştür.


Nedenleri
19. ve 20. yüzyıllarda çokuluslu imparatorlukların dağılmasını, etnik olarak homojen devletlerin kurulması çabası izlemiştir. 1919 - 1920 Paris Barış ve 1923 Lozan antlaşmalarının sonucunda homojen ulus-devletler değil, içlerindeki etnik gruplardan birinin, kaderini tayin hakkını kendinde gördüğü ve kendini yeni devletin taşıyıcısı olarak tanımlarken, diğer etnik gruplara azınlık statüsünü atfettiği devletler oluşmuştur. Ancak, bu yeni devletlerin azınlıkları, genellikle, ulus-devletin homojenleştirilmesi önünde bir engel ve hatta tehdit olarak algılanmışlardır. Devletin yeni meşruiyet zeminini meydana getiren unsur, ulusal üst kimlikli etnik-kültürel birlik olarak kabul edildiğinden, diğer etnik grupların varlığı, statüko tarafından yeni devletin bir zaafı olarak görülmeye başlanmıştır.


Olaylar

...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Kıbrıs sorunu,
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.1955 yılında Türk kamuoyunun gündeminde baş köşeye oturmuştur. Dışişleri yetkilileri Londra'da Kıbrıs temaslarına devam ederken, 1955
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Atatürk'ün Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, 1881 - 1938 yılları arasında yaşamış ulusal önder. 1881 yılında Selanik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi 14-15. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleşti.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Selanik'teki evinde bir bomba patlamasıyla ilgili haber, önce Selanik Yunanistan'ın ikinci büyük şehridir. Selanik'in nüfusu 800.764 yakındır ve coğrafî koordinatları 40°38′kuzey enlemi ve 22°58′doğu boylamındadır. Önemli turistik ziyaret yerleri Beyaz Kule ve Arkeoloji Müzesi'dir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.6 Eylül 6 Eylül Gregorian Takvimine göre yılın 249. günüdür. Sonraki sene için 116 (Artık yıllarda 117) gün var.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.1955 günü saat 13.00 haberlerinde radyoda yayımlandı. Bunun üzerine, “Atamızın evi bombalandı” manşetiyle ikinci baskı yapan Mithat Perin'in sahibi, Gökşin Sipahioğlu'nun yazı işleri müdürü olduğu İstanbul Ekspres gazetesi o dönemde kurulmuş olan Kıbrıs Türktür Cemiyeti üyelerince bütün 1955
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.İstanbul'da satılmaya ve halkı galeyana getirmek üzere kullanılmaya başlandı. Dönemin teknolojisine göre olağanüstü bir hızla bir iki saatte 290.000'e ulaşan baskıda Kıbrıs Türktür Cemiyeti'nin Genel Sekreteri Kâmil Önal'ın "Mukaddesata el uzatanlara bunu çok pahalıya ödeteceğiz," ifadesine yer verildi.

Kıbrıs Türktür Cemiyeti'nin önayak olması ve diğer gençlik örgütleri, meslek kuruluşları, İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti. Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34. sırada yer alır. Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir. İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.DP teşkilatı, bazı resmi ve gayriresmi makamların telkin ve teşvikiyle yerel kalabalıklar ve şehre dışarıdan getirilmiş olan kitlelerce bkz. Demokrat Parti (Türkiye)
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.6 Eylül akşamı Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yağma ve yıkım eylemi gerçekleştirildi.

İlk saldırı saat 19.00 sıralarında 6 Eylül Gregorian Takvimine göre yılın 249. günüdür. Sonraki sene için 116 (Artık yıllarda 117) gün var.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Şişli'deki Şişli ilçesi İstanbul’un Avrupa yakasında yer alan merkez ilçelerinden birisidir. Denize kıyısı olmamasına karşın, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan iki boğaz köprüsünün Avrupa yakasındaki çıkış noktasında yer alır. Şişli adı ilçenin merkezindeki semtin de adıdır. “Şişli” adıyla ilgili en yaygın yakıştırma, şiş yapımıyla uğraşan ve halkın “Şişçiler” adıyla andığı bir ailenin burada oturduğu ve bu bölgede bir konaklarının olduğu yolundadır. 2500 yıllık bir tari
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Haylayf Pastanesi'ne yapıldı. Ardından büyüyen kalabalık Kumkapı, bkz. Kumkapı, Eminönü
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Samatya, bkz. Kocamustafapaşa, Fatih
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Yedikule, Surlardaki en görkemli kapı, Marmara denizine yakın olan “Altın Kapı” idi. Bu İmparator merasim kapısı, iki mermer kule arasında zafer takı gibi yerleştirilmişti. Zaferden dönen ordular, İmp. ve erkanı şehre bu kapıdan girerdi. Burayı çevreleyen Türk devri eseri 5 kule ilavesi ile 7 kule, bir iç kale haline sokulmuştu. Zaman içerisinde hazine, depo ve elçi hapishanesi olarak kullanılmış iken, günümüzde enteresan girişi ve “Altın Kapı” kuleleri ile şehrin bir diğer müzesi
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Beyoğlu'na geçerek
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.gayrımüslümlerin toplu olarak yaşadığı birçok semtte önce Rumların, ardından da Ermeni, Ermeni, Ermenistan'da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan bir millete verilen genel addır.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Yahudi ve hatta yanlışlıkla bazı Yahudilik ırkına mensup kişi. Çoğu zaman Musevilik ile karıştırılır.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Türklerin dükkanlarına saldırarak yağmaya başladı. Türk kelimesinin aslı "türümek" fiilinden gelmektedir. Bu fiilden türetilmiş, kişi ve insan anlamında "türük" ve nihayet hece düşmesiyle "Türk" kelimesi ortaya çıkmıştır. Nitekim Anadolu'da bir kısım göçebeler de yürümekten "yürük" adını almışlardır. Türk kelimesi, ayrıca, çeşitli kaynaklarda; "töre sahibi, olgun kimse, güçlü, terk edilmiş, usta demirci ve deniz kıyısında oturan adam" manalarında kullanılmaktadır.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.İstanbul'daki Rum azınlığın ev, işyeri ve ibadet yerlerine yönelik bu saldırılarda emniyet pasif bir tutum sergiledi. Rum vatandaşların adresleri hakkında önceden bilgi sahibi olan, 20 - 30 kişilik organize birliklerin kent içindeki ulaşımı özel arabalar, taksi ve kamyonların yanı sıra otobüs, vapur ve hatta askeri araçlar yardımıyla sağlandı. İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti. Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34. sırada yer alır. Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir. İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.7 Eylül sabahına kadar süren saldırılarda aralarında kilise ve havralarında bulunduğu 5.000'den fazla taşınmaz tahrip edildi ve milyonlarca dolarlık mal sokaklara saçılıp, yağmalandı.


Sonrası
Olayların başladığı saatlerde İstanbul'da olan başbakan 7 Eylül Gregorian Takvimine göre yılın 250. günüdür. Sonraki sene için 115 (Artık yıllarda 116) gün var.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Adnan Menderes saldırıların kontrol edilememesi üzerine Adnan Menderes 1899 yılında Aydın'da doğdu. Babası İzmirli Katipzade İbrahim Ethem Bey, annesi Aydınlı Hacı Alipaşazadeler'den Tevfika Hanım'dır. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetti. Onu anneannesi büyüttü. Tahsil hayatına İzmir İttihat ve Terakki Mektebi'nde başlayan Adnan Menderes, Kızılçulu Amerikan Koleji'nde okurken misyonerlerle başı derde girdiği için çeşitli mercilere müracaat etti. Müracaat ettiği makamların birinin başında Celal Bayar vardı.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Sapanca'dan çağrıldı ve sıkıyönetim ilan edildi. Olaylarla ilgili olarak önce 3.151 kişi tutuklandı. Sonradan bu sayı 5.104'e yükseldi. Başlangıçta soruşturmalar Kıbrıs Türktür Cemiyeti ve gençlik örgütleri etrafında yoğunlaşmıştı. Ancak dava aralarında Aziz Nesin, Nihat Sargın, Kemal Tahir, Asım Bezirci, Hasan İzzettin Dinamo ve Hulusi Dosdoğru'nun bulunduğu yaşayan fişlenmiş "komünistler" ile ölmüş dört komünist hakkında açıldı. Dava beraatle sonuçlandı. Kısa süre sonra Kıbrıs Türktür Cemiyeti de kapatıldı. 1960 darbesinden sonra, bu olaylar Yassıada yargılamalarının gündemine oturdu. Yassıada Yargılamalarında olayın DP hükümetinin başbakanı Adnan Menderes'in provokasyonu sonucu olayların kontrolden çıkması olduğu kabullenilmiştir ve DP yönetimi, 6-7 Eylül olayları nedeniyle de cezalandırılmıştır.

6-7 Eylül 1955 olayları, Rumların büyük göç dalgalarıyla ülkeden ayrılmasına neden oldu. Kimi iddialara göre olaylarda Ermeni ve Yahudiler zarar görmemişse de kendilerini güvende hissetmedikleri için onlardan da ayrılan olmuştur. Gayrimüslimlerin büyük bir kısmı için, yaşananlar, Türk vatandaşı olarak kabul görmediklerinin kanıtı olmuş, hangi parti iktidarda olursa olsun, gelecekte de ayrımcılıklara maruz kalacakları düşüncesi azınlıkların yurtdışına göç kararını vermelerine yol açmıştır. Nesiller boyu Türk topraklarında yaşamış olan İstanbul'un gayrimüslim yerlileri, çevrelerin bilinçsiz ve kabul edilemez bu davranışı sonucu evlerini terk etmek durumunda bırakılmışlardır. Ancak hükümetin o dönemde kabul etmediği olaylar 1998 yılı içinde bir meclis önergesi sırasında kabul edildi. Tazminat değeri olan 70.000 Lira vermeye yanaşmayan hükümet bu konuyu da hızla örtbas etti.

İstanbul'un her yerinde yağmalar aynı yöntemle yapıldı. Dükkânlara saldıranlar önce vitrinleri taşlayarak kırdılar ya da demir parmaklıkları kaynak makineleri ve tel makasları yardımıyla açtılar, ardından içerideki alet ve makineleri dışarı çıkararak paramparça ettiler.

Kiliseler ve mezarliklar da payını aldı: Kiliselerin içindeki kutsal resimler, haçlar, ikonalar ve diğer kutsal eşya tahrip edildiği gibi, Istanbul'da bulunan 73 Rum ortadoks kilisesinin tamamı ateşe verildi.

İzmit ve Adapazarı’ndan gelen yağmacılar geri dönmek üzere Haydarpaşa istasyonuna geldiklerinde, üzerlerinde yağmaladıkları mallarla yakalandılar. Bunların büyük bir bölümünün başka şehirlerden getirildiği ortaya çıktı (örneğin Sivas’tan 145, Trabzon’dan 117, Kastamonu’dan 116, Erzincan’dan 111 kişi).

Teyfik Göksu Kimdir ?

Posted by Facebook 10:18, under | No comments

Teyfik Göksu hakkında bilgi
M . Teyfik Göksu1, mühendis ve sosyolog Esenler ilçesi Belediye Başkanı. 1966 Gölbaşı Esenler İstanbul'un ilçelerinden biri. İlçe kuzeyde Gaziosmanpaşa, güneyde Güngören, Güneydoğuda Zeytinburnu, batıda Bağcılar ilçeleriyle komşudur. Esenler, Atışalanı, Habipler olmak üzere; 4.9270 hektar alana yayılmış ilçe, 17 mahalleden oluşmaktadır. Başakşehir 4. Etap'ın da ilçeye katılmasıyla Esenler'in yüzölçümü toplam 5.227 hektara, mahalle sayısı da 18'e çıkmıştır.

...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Adıyaman doğumlu olan M. Teyfik Göksu, ilköğrenimini Gölbaşı'nda, ortaöğrenimini 1980-1985 yılları arasında Adıyaman Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat kısmı ile Güneydoğu Anadolu bölgesinin Orta Fırat bölgesi arasında yer alan il. Diyarbakır, Urfa, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile çevrilidir. 37o25' ve 38o10' kuzey enlemleri ile 37o25' ve 39o15' doğu boylamları arasında yer almaktadır. Adıyaman eski medeniyetlerin yatağı olan bir yerde kurulmuştur. Önceleri Malatya’ya bağlı bir ilçe iken, 1954 senesinde Malatya’nın iki idari bölüme ayrılmasıyla il olmuştur. Trafik kodu 02’dir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.İstanbul Gaziosmanpaşa İmam Hatip Lisesi'nde tamamladı. İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti. Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34. sırada yer alır. Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir. İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü'nden 1990 yılında mezun oldu. 1991-1994 yılları arasında
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Çaışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü'nde yüksek lisansını tamamladı.

Akademik çalışmalarını sosyoloji alanında yoğunlaştıran M. Teyfik Göksu, Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde başladığı doktora çalışmalarını Siyaset Sosyolojisi üzerine devam ettirdi.

Her zaman aktif siyasetin içerisinde bulunan M. Teyfik Göksu, Refah ve Fazilet Partilerinde İstanbul İl Başkan Yardımcıığı görevlerinde bulundu. Siyasi çalışmalarının yanısıra, sivil toplum kuruluşlarıyla yakın temasını sürekli devam ettiren Göksu, Milli Gençlik Vakfı İstanbul İl Kuruculuğu ve Marmara Bölge Başkanlığı yaptı.

Farklı sivil toplum kuruluşlarıyla irtibatını sürdüren Göksu'nun Araştırmacılar Derneği, Teknik Elemanlar Derneği,
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.ASKON ve Adıyamanlılar Vakfı üyelikleri halen devam etmektedir. Göksu, hazırladığı bir çok siyasal propaganda konseptinin yanısıra sivil toplum iletişim danışmanlığı, yerel yönetim iletişim danışmanlığı ve 1992-2000 yılları arasında da Bağcılar Belediyesi'nde Başkan Danışmanlığı yaptı. Ayr›ca Türkiye'nin önde gelen araştırma şirketinde çalışmalarda bulundu.

İngilizce ve Arapça bilen M. Teyfik Göksu evli ve üç çocuk babasıdır.ASKON Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin kısaltması.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.

25 Ocak 2011 Salı

Kaplumbağa Terbiyecisi

Posted by Facebook 20:28, under | No comments

Kaplumbağa Terbiyecisi, Osman Hamdi Bey'in 1906 ve 1907 yıllarında iki farklı çeşidini çizdiği tablosudur. Özellikle "Lale Devri"ndeki "Sadabad Eğlenceleri" nde geceleri bahçelerin aydınlatılması için kaplumbağaların sırtlarına mumlar dikilerek serbest bırakıldıkları bilgisi bir ipucu olabilir. Osmanlı’nın devlet düzeninde "kaplumbağalar" da "kapıkulları" arasında yer almışlardır; bu arada bir kaç Osmanlı kurumunun (Sanay-i Nefise, Asar-ı Atika Müzesi, Duyun-u Umumiye, vb.) en üst düzeyinde yönetici olan Hamdi Bey’in kendi iş yapma alışkanlığı/tarzı ile astlarının yaklaşımlarına ilişkin bir

Acılı Msn Nickleri - Msn Nickleri - Msn

Posted by Facebook 15:36, under | No comments

Kαniyorum.. YαrαLiyim
Uzαk dur benden..
Sebebin oLurum.. Yαkαnin oLurum..
Ne OLursun Git benden..



Yaralı nickler







Sessizce Limαni terk ederdi gözLerim
UnutuLmαdi seninLe yαşαnαn yıLLαrım
Bir ömür bekLerken bitti birer birer hαyαLLerim..









free mod.









Bir kırıntı bulmak için , her saniчe geçmişimi sorguladım .
Hatırladıkça , bana bakışlarını ben ağlarken ..
Nefret ettim bakışlarından .
Değmeчen birine ağlaчan gözlerimi görmesinden ,
Nefret ettim .
























Ar damarını çatlatırcasına hergün birileri ile veчa
En fazla bir kaç aч birisi sonra bir diğeri ile ,
Aşkın her hassasiчetini ve her mahrem duчgusunu çiğneчerek , ezerek
Yaşamakmıчdı aşk ?









Başka türlü olsaчdı daha iчi olurdu tabi
Mesela sen daha düzgün durabilseчdin karşımda
İnsaniчetsiz tarafının dirilişine müsade etmeseчdin
Ya da madem oчun oчnuчorduk
Hazır sen bu kadar kaptırmışken rolüne kendini
Perdeler kapanmadan son bir kez haчran bıraksaчdın beni kendine
Öчle ki bende alkışlarla uğurlasaчdım seni
Haчal kırıklıklarıчla değil ...







Ortada bir “ ama ” varsa ;

Ondan önce söчlenen herşeч boştur , unut gitsin .






Her neчse !

Bir ‘ O ’ kadar gereksiz ...

Ama bir ‘ O ’ kadar güzeldi sevmek .







Tanrım bir kez daha чolumu düşürme onun чollarına !










Bir aşk masalıчdı bu .

Başı ve sonu belli olmaчan .
hüzünlü msn nickleri








Kördüm , bilendim
Seni unutmaчı öğrendim
http://guzel-msn-nickleri.blogspot.com/
Sen чoktun , ben чalnız kalmaчı öğrendim ,
Acıчa duvar gibi durmaчı öğrendim ,
Kaчbolmuş bir dilin sözcükleri gibi
Köksüz , bağsız durmaчı öğrendim

Vazgeçtiчsen hep sağanak чağışlarımdan
Vazgeçtiчsen bitmek bilmez kışlarımdan
Korkma kimseчe ödenecek borcum yok
Yoksaчmaчı ben senden öğrendim .






´
´
´
´



Ben düştüqüm чerden zαmαnlα kαlkαrım
Anlımın αkıчlα hesαbımı sorαrım

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Posted by Facebook 03:32, under | No comments

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, günümüzde uluslararası düzeyde kutlanmaktadır.23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 23 Nisan 1935 yılından itibaren kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin millî bayramıdır.

23 Nisan 1920 yılında TBMM'nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan Hakimiyet-i Milliye bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 23-30 Nisan'ı Çocuk Haftası ve haftanın ilk gününü de çocuk bayramı ilan ettiği 1929'den itibaren kutlanmaya başlanan bayramdır. Bu iki bayram 23 Nisan 1935 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı altında bir araya getirilmiştir.

Hakimiyet-i Milliye bayramı , Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM'nin açılışını kutlamak amacını taşırken ; Çocuk bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımakta idi.

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır.

24 Ocak 2011 Pazartesi

Küs Kardeşler Limited Şirketi (film)

Posted by Facebook 23:26, under | No comments

Küs Kardeşler Limited Şirketi (film) hakkında bilgi
Birbirleriyle görüşmeyen ve soğuk bir iletişimleri olan üç kardeş (canlandıranlar Owen Wilson, Adrien Brody ve Jason Schwartzman) babalarının ölümünden sonra, kendilerini bulmak ve yeniden biraraya gelmek için Hindistan`a gitmeye karar verirler. Uzun mesafeli yolculuklar düzenleyen Darjeeling Limited
The Darjeeling Limited yönetmeni Wes Anderson olan, 29 Eylül 2007`de ABD`de gösterime girecek olan film.

Hüp - Müzik Albümü - Hüp

Posted by Facebook 19:58, under | No comments

Hüp hakkında bilgi
Müzik albümü bilgi kutusu
M üzik albümü bilgi kutusu |Albüm Adı = Hüp |Kapak = 200px |Grup Adı = Tarkan |Tarih = 2002 |Kayıt Yeri= |Müzikal Tür= Pop |Firma = |Prodüktör = |Süre = |Eleştiri = |Diskografi= | Hüp, pop müzik sanatçısı Tarkan'ın 2002 yılı tarihli Karma albümündeki 8. parça ve aynı adlı tekil ( İngilizce: Single) yayımın adı. Parçanın sözleri ve müziği Nazan Öncel'e aittir. Dış bağlantılar
http://www.istanbulplak.com.tr İstanbul Plak

--------------------------------------------------------------------------------

Bu makale, online kullanıcı topluluğu tarafından oluşturulan ve düzenlenen özgür ansiklopedi projesi Wikipedia'nın Türkçe versiyonu Vikipedi'deki Hüp maddesinden kopyalanmıştır. Bu makale, GNU Özgür Belgeleme Lisansı ilkeleri kapsamında özgürce kullanılabilir.

Kimyasal Tepkimeler - Kimyasal Reaksiyonlar - Kimya

Posted by Facebook 01:21, under | No comments

23 Ocak 2011 Pazar

Fonksiyonlarına Göre Şehirler - Coğrafya

Posted by Facebook 20:03, under | No comments

TÜRKİYEDE KENTSEL YERLEŞME



Türkiye’de, nüfusu 10.000 den fazla olan yerleşmelere kentsel yerleşme denmektedir.

Sanayi, ticaret, eğitim ve yönetim başta olmak üzere çeşitli görevleri bir arada toplayan, bu alanda çalışan insanların yaşadığı, yaşam biçimi bu görevlere göre şekillenen, çevresine etkileri bakımından merkezi özellik gösteren büyük yerleşim birimleridir. Şehir yerleşmeleri görünümleri, sosyal yapıları, nüfusları, fonksiyonları vb. özellikleriyle kır yerleşmelerinden ayrılır. Son yıllarda şehir yerleşmelerinde nüfusun ve nüfus yoğunluğunun kır yerleşimine göre daha fazla olduğu, buna bağlı olarak da yaşam biçiminin farklılaştığı görülmektedir.

Türkiye’de 1935′e kadar nüfusun % 80′i köylerde otururken, kent nüfusu % 20’sini oluşturuyordu. Ancak 1997 yılında yapılan sayım sonuçlarına göre ise nüfusun % 65′i kentlerde % 35′i kırsal kesimde toplanmıştır. Özellikle sanayinin gelişmesi sonucu köyden kente olan göçler ile Türkiye’de kentsel nüfus sürekli olarak artmıştır.

Türkiye’de kentleşme hızı,sanayileşme hızından daha yüksektir. Bu durum gecekondulaşmayı (Çarpık kentleşme) ve buna bağlı olarak oluşan birçok sorunu beraberinde getirmiştir

1997 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre; kentleşme oranının en yüksek olduğu bölge Marmara’dır. Bu durum, bölgenin çok göç aldığını ve sanayileşmede ileri gittiğini gösterir. Marmara’yı, Ege, iç Anadolu, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri takip eder. Kentleşme oranı en az Karadeniz Bölgesi’nde görülür.



FONKSİYONLARINA GÖRE ŞEHİRLER:

Şehir fonksiyonu denilince ona merkezi özellik kazandıran, gelişmesinde etkili olan sosyoekonomik özellikleri anlaşılır. Şehirsel fonksiyonlar genel olarak üç ana grupta toplanır:

* Ekonomik fonksiyonlar: Örnek: Tarım şehirleri, sanayi şehirleri, ticaret şehirleri

* Kültürel fonksiyonlar: Örnek: Üniversite şehirleri

* İdari fonksiyonlar: Örnek: Başkentler

1.Tarım Şehirleri:

Şehrin kurulması, gelişmesi ve halen devam etmesinde tarım faaliyetleri etkilidir. Ekonomisi tarıma dayalı olan şehirlerdir. Çevre köylerin alışveriş yerleri, pazarları niteliğindedirler. Tarım yanında köylerde gerekli olan birtakım basit âletlerin yapılması ve satılması başlıca geçim kaynaklarıdır. Tarıma dayalı birtakım sanayi tesisleri de (değirmen, yağhane, çırçır fabrikası vb.) bulunur. Nüfusları genelde azdır.



Ege Bölgesinde; Akhisar, Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Ödemiş, Tire gibi. Marmara Bölgesinde ; Kırklareli, İnegöl, Lüleburgaz gibi. Akdeniz Bölgesi’nde; Kadirli, Ceyhan, Kilis, Kırıkhan, Burdur gibi. Karadeniz Bölgesinde; Bafra, Çarşamba, Giresun ,Rize, Düzce, Niksar gibi. İç Anadolu Bölgesinde; Karaman, Aksaray, Akşehir, Kırşehir, Nevşehir, Niğde gibi şehirler tarım şehirlerine en iyi örneklerdir.

2.Ticaret Şehirleri

Ekonomisi büyük ölçüde ticarî faaliyetlere dayalı olan şehirlerdir. Bilindiği gibi ticaret, ucuz mal alıp pahalıya satarak aradaki farktan para kazanma faaliyetidir. Dolayısıyla ticaretin olabilmesi için öncelikle fazla miktarda mal üretimi yanında kolay ulaşım ve merkezî bir konum şarttır

Genellikle ulaşım yolları üzerinde bulunan bu şehirlerde iç ve dış ticaret canlıdır. istanbul, İzmir, Mersin ve Trabzon gibi şehirlerde, serbest ticaret bölgeleri kurulmuştur. Bu bölgelerin işlerlik kazanması ile, ticarete dayalı faaliyetler gelişecek ve şehirlerin ticari fonksiyonları artacaktır.

İstanbul ve İzmir en önemli ticari şehirleridir. Denizli, Manisa, Aydın, Kayseri, Konya, Eskişehir, Erzurum, Malatya, Elazığ, Van, Şanlıurfa, Gaziantep ve Diyarbakır önemli ticaret şehirleridir.

3. Liman Şehirleri

İthal ve ihraç ürünlerimizin deniz yoluyla geldiği limanlara sahip şehirlerdir. Bu limanlar şehirlerin gelişmesini sağlamıştır

Liman denilince kıyıda doğal olarak ya da mendirek ve dalgakıranlarla fırtınalara karşı korunmuş yer anlaşılır.Bir limanın ya da liman şehrinin ortaya çıkması ve gelişmesi genelde aşağıdaki şartlara bağlıdır:

1. Art ülkesinin (hinkerland) genişliğine

2. Art ülkesinin iyi bir ulaşım ağına sahip olmasına

3. Art ülkesindeki tarım alanlarının genişliğine, ürün çeşidine ekonomik gelişmeyi sağlayacak kaynakların (örneğin madenler) varlığına

4. Coğrafi konumuna yani uğrak yeri olup olmamasına,

5. Limanın iş hacmine yani gemileri barındırma kapasitesine





İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Ereğli ve iskenderun örnek olarak verilebilir. istanbul aynı zamanda en büyük liman şehrimizdir

4. Sanayi Şehirleri

Kentlerin hızlı büyümesinde en etkili olan faktördür. Fabrikaların ve atölyelerin yoğun olduğu şehirlerdir.

Sanayi denilince her çeşit hammadde ya da yarı işlenmiş maddeleri işleyip doğrudan kullanılır hale getirme etkinliği anlaşılır. Sanayi şehri ise, ekonomik yaşamı büyük ölçüde çeşitli sanayi kuruluşlarının etkinliğine dayanan şehir demektir Sanayi şehirlerinde yerleşme ve mimari sanayi kuruluşu etrafında şekillenir. Şehrin gerek sosyal hayatında gerek çalışma hayatında tekdüzelik ve rutinlik hakimdir. Şehir çevresi şehir için adeta can damarıdır. Bu çevre hem şehre hareket verir canlandırır, hem de şehir ekonomisindeki dönüşümü sağlar.

İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa izmir, Adana, Batman, Karabük, Ereğli, iskenderun, Seydişehir gibi merkezler örnektir.

5.İdari, Askeri ve Kültürel şehirleri:

İdari yönden il merkezi olan, büyük askeri birlikleri bulunan ve üniversite olan kentler bu gruba girer

Ankara ve Diyarbakır gibi iller idari şehirler hüviyetindedir. Sarıkamış, Erzurum, Erzincan, Konya, Malatya gibi şehirlerde de askeri fonksiyonlar ağır basmaktadır. İstanbul, Ankara ve izmir gibi şehirler aynı zamanda kültür şehirleridir.





İdari Şehirler: Ankara (başkent), İstanbul, Bursa, Konya, Edirne (geçmişte başkent olmaları) Başkentler: Bir devletin hkümet ve parlamentosunun yerleştiği, devlet başkanının oturduğu siyasî ve idarî merkeze başkent denir. Askeri Şehirler : Sarıkamış, Çorlu, Erzurum, Konya, Malatya , Kırkağaç, Manisa gibi. Kültürel Şehirler : İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere bazı yerleşim merkezlerimizin gelişmesinde o merkezlerde bulunan üniversiteler de etkili olmuştur Üniversite şehirleri: Üniversite şehirleri yüksek öğrenim merkezlerinin, çeşitli fakültelerin toplandığı yerlerdir. Buralarda kültürel faaliyetler ön plâna çıkar.

6. Turizm Şehirleri

Gelirlerinin önemli bir bölümünü turizmden karşılayan şehirlerdir Turizm şehirlerinde, nüfus yıl boyunca sabit olmayıp, mevsimler arasında büyük değişmeler görülebilir.



İstanbul, İzmir, Antalya, Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Nevşehir, Göreme, Fethiye, Bursa turizm şehirlerine en iyi örnektir.

7.Madencilik Şehirleri:

Çeşitli madenlerin çıkarılması ve onların işlenme faaliyetleriyle geçinenlerin çoğunluğu oluşturduğu şehirlerdir. Bu şehırlenn nüfusları maden zenginliğinin bitmesine göre azalabilir.





Zonguldak, Batman, Garzan, Raman, Soma, Maden, Murgul, Tavşanlı gibi şehirler maden şehirlerinin başlıca örnekleridir

Köylerden şehirlere yapılan göçlerin başlıca nedenleri; :* Ulaşım (önemli ticaret yolları üzerinde yer alma)** Yer altı kaynakları (değerli madenlere sahip olma)*** Hammadde (tütün, pamuk, zeytin vb. önemli hammadde kaynakları üretme)**** Enerji ve su kaynaklarının varlığı***** İşgücünün kolay sağlanması


Süt Gölü - Göller - Coğrafya

Posted by Facebook 19:06, under | No comments

Süt gölü
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara
Süt gölü ya da Ak göl eski Türkler'in Tengricilik inancına göre gök aleminin katlarının birinde bulunan bir tılsımlı göl'dür. Inananlara ilk ruh ve ilk hayat da Süt gölünden alınan damla ile verilir.

Kabile'den kabileye hangi tanrısal varlığın bu süt gölünden damlayı getirip yeni doğan çoçuğun dudaklarına sürdüğü hakkında farklı inançlar vardır. Çoğunlukla bu görev Umay'a aitdir, ama bazı Altay kabilelerinde ve Yakutlar gibi kuzey türklerinde Ayzıt adlı tanrıça hakkındada aynı Umay hakkında anlatıldığı gibi, bir çoçuk doğacağı zaman tarla, çiçek ve yemiş perilerini alarak lohusanın yanına gittiği anlatılır. Süt gölünden aldığı damlayı çoçuğun ağzına damlatır. Bu çoçuğa verilen ruh olur.

Bazı Altaylarda bu görevi büyük tanrı Ülgen'in yakınlarından olan Yayık yapar. Yayık da çoçuk doğacağı zaman Ülgen'in emriyle bu göle gider, bir damla alır ve Umay ya da Ayzıt gibi çoçuğun ağzına damlatır.

Yine Altaylılara göre; günahı olan kimse, cehennemde yanarak azap gördükten, cezasını tamamladıktan sonra Yayuçi tarafından alınır, üçüncü kat göğe götürülür. Dünyadaki güzel göller, fani insanlara nasıl zevk ve eğlence yerleri oluyorsa, cezasını tamamlıyan suçlu, bundan sonra akrabaları ile birlikte Süt gölü'nde altın sandallarla gezerler, bu gölün kenarındaki sedef kumsallarda oynar ve eğlenirler.

Bu inanca göre bazı hayvanlar da dünya üzerine Süt gölünden gelmiştir: Altaylara göre Pura adı verilen üç boynuzlu keçiler de Süt gölünden çıkarlar.

Bir inanışa göre de bu süt gölü Kaf dağının altındadır:

Hızır, ölüme çare ararken, yolu buraya düşer. Bu dağdaki Süt gölünde havaya uçmak için kanatlı, suda yüzmek için kürekli atların bulunduğunu görür. Uçan atlardan tutmak ister, ama tutamaz. O zaman bu göle şarap döker, içen atlar sarhoş olurlar. Hızır bunlardan bir çiftini tutar, uçmasınlar diye kanatlarını kırar. Bunları çiftleştirir ve cins atlar bunlardan türer.





Kaynakça Türk Mitolojisi / Murat Uraz

16 Ocak 2011 Pazar

Funda Arar

1975 yılında Ankara’da doğdu. İlk öğrenimini Ankara’da, orta ve lise öğrenimini babasının görevi nedeniyle Muğla ve Adapazarı’nda tamamladı. Müziğe olan ilgisi ve yeteneği küçük yaşlarda fark edilen Funda Arar, ilkokul 3. sınıftan itibaren mandolin ve solfej dersleri almaya başladı.1992 Yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı sınavını ilk 5′in içine girerek kazandı. Okulu bitirdikten sonra iki yıl boyunca müzik öğretmenliği ve sahne çalışması yaptı.
2000 yılı Mart ayında sessiz sakin görünümlü hüzünlü gencecik bir kız üzerinde siyah bir manto güvercinler arasında ”sokaktayım kimsesiz bir sokak ortasında / yürüyorum arkama bakmadan yürüyorum / yolumun karanlığa karışan noktasında / sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum” diye haykırıyordu. Necip Fazıl Kısakürek’in şiiri ”Kaldırımlar” şarkı olmuş ve Türkiye Funda Arar’ı bu şarkıyla tanımıştı. Güçlü sesi usta yorumuyla dikkatleri çekmişti .
Bu hüzünlü şarkının ardından Funda Arar ”Aysel” le bizi 1950′li yıllara götürdü. O yılların atmosferinde ustaca Tango yapıyordu. Ardından ”Sonu Yok Bu Aşkın” ile Funda Arar bu kez bir kumsalda yalnızlığı ve hüznü anlattı. 2001 yılının Şubat ayında ise Kıraç ile birlikte yaptığı düet albüm ile karşımıza çıktı. İlk kliplenen şarkı ”Sevgiliye” oldu bu albümde. ”Sevgiliye albümünün bir başka özelliği ise Funda Arar’ın bestecilik yönünü ortaya koyan ilk çalışma olmasıydı. Sözleri ve Müziği Funda Arar’a ait ”Seni Düşünürüm” ün klibinin yayına girmesiyle birlikte çok daha geniş kitleler onu tanıdı ve sevdi.
Funda Arar’ın 2002 Mart ayında ikinci solo albümü Alagül’ü müzik severlerin beğenisine sundu. Bu albümünden ”Alagül” ”Seninim” ”Belki Bir Gün’ ”Arapsaçı ” ve ”Affet” şarkılarına klip çekildi. Bu albüm ile birlikte 2002 ve 2003 yılında Üniversitelerin Bahar şenlikleri, festivaller ve bayi toplantıları içeren yoğun bir konser dizisi gerçekleştirdi.
Magazin Gazetecileri Derneği’nden 2002 yılında Kıraç ile birlikte yaptığı Sevgiliye albümü ..

Discovery beklemede

Posted by Facebook 10:48, under | No comments

Uzay mekiği Discovery’nin son anda ortaya çıkan elektrik arızası nedeniyle en erken yarın fırlatılabileceği açıklandı.
Florida eyaletinde bulunan Atlas Okyanusu’na nazır Cape Canaveral uzay merkezinden 1 Kasım günü 6 astronotla birlikte uzaya fırlatılması beklenen Discovery mekiği, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) yeni bir depolama modülü ve bir ‘insansı’ robot götürecekti.
Mekiğin kuyruğuna yakın, ikiz yörünge manevra motorlarına yakıt sağlayan boruda sızıntı tespit edilmesi sonucu, mekiğin fırlatılması daha önce de ertelenmişti.
Cape Canaveral görevlilerden Mike Moses, bu defa, mekiğin üç motorundan birinde bulunan elektronik sistemde bir sorun tespit ettiklerini bildirdi.
Moses, “Sorun hakkında kesin bir fikir edinmek üzereyiz, emin olmalıyız, üzerinde çalışmalıyız, yanılmamamız gerekiyor” dedi.
Discovery’nin son uçuşunun ardından, Endeavour uzay mekiği de, 2011′in başlarında bir sefer yapacak.
Kongre ve ABD Başkanı Barack Obama tarafından daha önce onaylanmasına rağmen, Endeavour’un üçüncü bir sefer yapıp yapmayacağı, Kongre’nin yıl sonunda yapacağı incelemeden sonra vereceği karara bağlı.

Robot astronot

Posted by Facebook 10:47, under , | No comments

Uzayda görev yapmak üzere tasarlanan ilk insansı robot, Discovery uzay mekiğinin 1 Kasım’daki son seferinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) götürülecek.
Amerikan Havacılık ve Uzay İdaresi (NASA) ve otomobil devi General Motors’un 15 yıl süren çalışmalar sonunda geliştirdiği, “Robonot 2″ ya da “R2″ adlı robot yardımcı, köpükle sarmalandığı bir kutu içinde Pazartesi günkü fırlatma işlemini bekliyor.
Dünya’da ve uzayda insanlarla yanyana güvenli bir şekilde çalışabilecek ve aynen insan gibi alet kullanabilecek şekilde tasarlanan R2′nin, uzay istasyonunda rutin bakım işlerini yaparak, istasyon mürettebatının daha önemli görevleri yerine getirmesini sağlayacak biçimde iş yükünü azaltması hedefleniyor.
Uzaya seyahat edecek ve burada çalışacak ilk insansı robot R2, arkasından gittiği tüm cisimleri görebiliyor, çevreyi hissedebiliyor ve etrafa uyum sağlamak için kendini gerektiği gibi ayarlayabiliyor.
Teknoloji harikası robot, becerisiyle de diğer robotlardan ayrılıyor.
İnsansı parmakları ve yumuşak avcuyla cisimleri cisimleri nazikçe tutup, kavrayabiliyor. Hareket yönünde örneğin bir astronot kafası gibi beklenmedik bir obje çıkarsa, hareketini durdurmaya programlanmış R2, kendisine sert bir şey çarptığında da hemen kapanıyor.
Bilimsel deneyler ve uzay gemisini kullanmak gibi hassas görevler hariç her türlü işi yapabileceği düşünülen deneysel robot, başta istasyonun Destiny laboratuvarına konulacak ve burada basit işlerin nasıl yapıldığını izledikten sonra daha zor görevlere hazırlanacak.
2,5 milyon dolara malolan ve 5 kilodan fazla ağırlığı kaldırabilecek şekilde tasarlanan 136 kilo ağırlığındaki R2, yer ekibi ve UUİ mürettebatı tarafından grafik kullanıcı arayüzü (GUI) ile bilgisayardan kontrol edilecek.
Robotun, aralık sonu veya ocak başı UUİ’de testlerine başlanması öngörülüyor.
Uzay ve teknoloji meraklıları, R2′nin uzay seyahatini General Motors’un Facebook ve Twitter sayfalarından ya da Twitter’ın AstroRobonaut sayfasından izleyebilirler.
NASA, Ay yüzeyinde kullandığı tekerlekli aracı da General Motors işbirliği ile geliştirmişti.

Nuray sayarı burç yorumları

Posted by Facebook 10:45, under | No comments

Güneş’in, pazartesi günü İkizler burcuna yönelmesiyle, dünya bir kez daha Satürn ve Pluton’un etkisine girdi. Bu durumun daha önceleri birçok kez olumsuzluklarla sonuçlandığına dikkat çeken ünlü astrologlar, İkizler, Başak, Yay ve Balık burçlarını dikkatli olmaları konusunda uyardılar.
‘Amerika’yı vuran 11 Eylül saldırılarının’ da Satürn’ün Pluton’un etkisi altında gerçekleştiğini belirten astrologların uyarılarını dikkate alan Amerika ve Avrupa, terör eylemlerine karşı önlemleri artırırken, Pakistan’la Hindistan arasında olası bir savaş ihtimali de yükseliyor.
Astrolog Nuray Sayarı’ya göre, bu durumdan en çok etkilenecekler İkizler, Yay, Başak ve Balık burçları. Yaşanabilecek üzücü olayların toplum genelinden ziyade bireysel olacağını belirten Sayarı, özellikle kişilerin duygusal yaşamında çöküntüler olabileceğini söylüyor. Önümüzdeki üç gün içinde bu burçlardakilerin mutlaka pozitif olması gerektiğini vurgulayan Sayarı, ‘Cumartesi gününe kadar, kesinlikle iş ortaklığı kurmayın, hayırlı olmayabilir. İradenize sahip olun, eğer evlenecek veya nişanlanacaksanız üzücü olaylar yaşayabilirsiniz. Geçici tartışmalar olabilir. Kendinizi mümkün olduğunca parasal konulardan uzak tutun’ diyor. Sayarı, gezegenlerin negatif enerjisinden kurtulmak için, özel zevklerin birkaç günlüğüne ertelenmesini de öneriyor.
Zeki Müren de etkilenmişti
Ünlü astrolog Rezzan Kiraz’a göre, Satürn, ‘endişe ve felaket habercisi’ni, Pluton da ‘Yeraltı Tanrısı’nı temsil ediyor. Bu dizilişin daha önce dünyada dengeleri değiştirecek olaylara neden olduğunu belirten Kiraz, Zeki Müren’in vefatının da Güneş’in Satürn ve Pluton’un etkisindeyken gerçekleştiğini söylüyor. Bu teze göre, İkizler burcundan Erdal İnönü, Bülent Ecevit, Nilüfer, Yay burcundan Hülya Koçyiğit ve Mehmet Ali Birand, Başak burcundan Kemal Derviş, Balık burcundan Füsun Önal’ı da kötü günler bekliyor.
Yıldızların etkileri
Gökyüzündeki bu hareketliliğin burçlar üzerindeki etkisi ise şöyle olacak:
# Aşk burcu olarak nitelendirilen Balıklar, ilişkilerini ayrılıklarla noktalayabilir ve sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir.
# Yay burçları, iş hayatlarında engellere takılabilir.
# Başak burçlarının planları altüst olabilir.
# İkizler burcundakiler ailevi sorunlar yaşayabilir.

Mitolojide Başak Burcu

Bu yıldızın bir insanın ya da hayvanın değil bir tanrıçanın simgesi olduğu söylenir. Bir eski Yunan efsanesine göre Altın Çağ döneminde tanrılar ve tanrıçalar insanların arasında yaşar. Olympia döneminin başlarında dünyada bazı değişiklikler olmaya başlar. Bu dönemde çok zorlu bir kral olan Zeus insan ırkını ölümsüzlerden daha aşağı bir tabaka olarak görür.

Beş Element

Ağaç Yeşilin tüm tonları ile sembolize edilir. Mevsimi, doğumu ve gelişmeyi ifade eden, ilkbahardır. Yang’dır. “Küçük Ağaç” Doğu’da, “Büyük Ağaç” idse Güneydoğu’da bulunur. Ağaç elementinin sembolleri arasında bitkiler, kağıt, mobilyalar, manzara resimleri ve ağaçtan üretilmiş her şey vardır. numerolojide 3 ve 4 sayıları Ağaç elemetini temsil eder. Kaplan ve Tavşan Ağaç elemetinin Çin burçlarıdır. Çin’de Bambu bu sebeple uğur olarak kabul edilir. Ağaç enerjisi genişleyici, besleyici ve çok yönlü özelliktedir. Ağaç insanları enerjik ve sosyaldir. Düşünsel yönleri kuvvetlidir ve dışa dönük kişilikleri yaşamda avantajlarıdır. Pozitif özelliklerinin başında artistik yetenekleri ve sorumlulukları yüksünmeden alabilmeleri gelir. Negatif açıdan bakıldığında, başladıkları işi bitirmekteki zorlukları, sabırsızlıkları ve çabuk öfkelenmeleri en belirgin karakteristikleridir.

Feng Shui Tedavileri

Yaşadığımız alanların Feng Shui öğretisine göre mükemmel olmasını beklememiz mümkün değildir. Zaten Feng Shui’nin de amacı farklı yöntemler kullanarak, yaşanılan alanları daha iyi hale getirmek, böylece yaşayanların hayatlarındaki aksaklıkları gidermek, eksiklikleri tatmin etmek ve daha iyiye taşımaktır. “Dokuz Temel Çare” olarak bilinen “tedavi” yöntemleri evde yaşayanların kişisel ihtiyaçlarına ve Feng Shui’nin kurallarına göre dikkatli bir şekilde uygulanabilir. Ancak bir tarafı düzeltirken, diğer hayat alanına zarar vermemek konusunda dikkatli olmak da önemlidir.

İndigo’nun 2009 Kehanetleri

Boriska, Mars’tan gelen İndigo oğlan, 2009′da çok büyük felaketler olacağını kehanet ediyor Oğlan, geçmiş yaşamında yedi metre boyunda Marslı bir varlık olduğunu söylüyor Rusya’nın Volgograd bölgesinde, Volzhsky kasabasında olağandışı bir oğlan bebeği doğdu. Annesi Nadezhda Kipriyanovich oğlunu güzel bir sabah doğurdu. “O kadar hızlı bir doğum oldu ki, herhangi bir ağrı hissetmedim. Bana bebeği gösterdikleri zaman, oğlan bana yetişkin birinin bakışları ile bakıyordu. Bir çocuk doktoru olarak yeni doğan bebeklerin herhangi bir şeye bakmak için konsantre olamadıklarını biliyorum. Ancak, küçük bebeğim bana büyük kahverengi gözleri ile bakıyordu. Bunları bir kenara bırakırsak, tüm diğer çocuklar gibi olağan küçük bir bebekti” diyor annesi.

ASTROLOJİ NEDİR

Bugün en çok tartışılan konuların arasında, Astroloji vardır ve en çok sorulan soru da, bu işin nereden çıktığı veya nasıl başladığıdır Hemen herkes, yapılan astrolojik yorumların kaynağını merak etmektedir ve işin en ilginç yanı da yorumların insanlarla olan uyumluluğudur.
Astroloji kozmos içerisindeki güçlerin (Yani Güneş Sistemi’ndeki planetlerin) veya genel olarak dünya üzerindeki enerjilerin evrensel etkilerle şekillenmesiyle (makrokozmos), insanın ve insan topluluklarının (mikrokozmos) üzerindeki etkilerini ve sonuçlarını yorumlayan bir düşünce sistemi, bir kültür ve yorum sanatıdır. Astroloji’nin matematiksel bir temele sahip olduğunu, Astronomi ile olan paralel çalışmalarında görebiliriz. Bu ise Astroloji’nin gerçek anlamda pozitif temellere dayandığını gösterir. Ayrıca Astroloji, yıldızların hareketlerini matematiksel olarak hesaplarken, etkin enerjileri oluşturabildiğini de kabul eder.
Astroloji hemen hemen insanlık tarihi kadar eski bir kehanet sistemidir. Her ne kadar son yüzyılda genel Astroloji anlayışı biraz değişmiş ve Astroloji’ye bilimsel bir görünüş verilmeye çalışılmışsa da Astroloji temelde bir kehanet, gelecekten haber verme sistemidir. Geniş anlamdaysa Astroloji insanın evren ve kozmik güçlerle olan ilişkilerini inceleyen, başarı ve başarısızlık oranlarını, hangi konularda şanslı, hangilerinde şanssız olduğunu anlamaya çalışan, hangi dönemlerde ne gibi kozmik etkiler altında kalarak, nelere uygun olduğunu araştıran bir sanattır ve bu sanat, Güneş Sistemi’mizdeki gezegenlerin, uydumuz Ay’ın, Güneş’in, Güneş Sistemi’mizin çevresinde bulunan takım yıldızların ya da başka bir ifadeyle burçların içindeki haraketlerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyerek çalışan bir sistemdir.
Elbette onun ilk kökleri eski sır okullarında kaybolmuş olsa bile, astroloji, uzun süreden beri bizimle beraberdir.

Koç Burcu Erkeğinin Diğer Burçlarla İlişkileri

Koç Erkeği – Koç Kadını
Bir Koç olarak devamlı merkezde olmak istediğinizden, Koç kadınıyla olan ilişkiniz, ancak o kendini size tabi kılmaya hazır olduğunda iyi gidebilir. Bir Koç kadını olarak, onunla devamlı aynı basamakta durmaya çalışmayın, çünkü o doğuştan liderdir ve evlilikte de öyle kalmak ister. Ancak o zaman bir kadını kabul eder:
Koç erkeği, Koç kadınında ilgi alanlarını entellektüel olarak paylaşabileceği ve uyumlu bir aile yaşantısı düşüncelerini gerçekleştirebileceği bir insan arar. Bir Koç erkeğinin hayatında çocuklar büyük rol oynar. Eğer bir sevgili ve bir anne olarak beklentilerini karşılayabilirseniz, iyi bir baba olur.
Koç erkeği, genelde eğilimleri ve ilgi alanlarıyla kendini yönlendirir, çünkü bütün olasılıkları kullanmak ister. Ancak kendinden bir şeyler vermeden bunu yapabilmesi her zaman kolay değildir. Bir Koç kadını olarak siz, Koç erkeğinin bu eğiliminde eksantrik bir egoistlik olmadığını anlamak zorundasınız.
Eğer bu ilişkide, rotayı kimin belirleyeceği konusunda anlaşabilirseniz, bu ikiniz için de mutlu bir beraberlik olur.
Koç Erkeği – Boğa Kadını
Boğa kadını basit fikirlerden hoşlanmaz ve buna tepki vermez. Koç erkeği, ara sıra Boğa kadınında bir kadında aradığı canlılığın yokluğunu hissedebilir. Bir Koç erkeği olarak Boğa kadınının sakin ve oturaklı tipi, size uyuşuk ve sıkıcı gelebilir. Yine de Boğa kadınına karşı doğru davranış biçimi geliştirirseniz, sizi ihtirasıyla şaşırtabilir. Onda, hiç beklemediğiniz bir ateşi canlandırabilirsiniz. Bu tamamıyla size bağlıdır. Her şeye rağmen onu çok fazla baskı altında tutmamalısınız, çünkü boğanın “boynuzlayabildiğini” de görebilirsiniz.
Koç ve Boğa, farklı bakış açılarına sahip oldukları için karşılaşmaları patlamaya benzer bir başlangıca yol açabilir. Bu nedenle bir ilişkiye girmeden önce, dünyaya bakış açılarının çok uzak olup olmadığını ve aralarındaki uçurumun karşılıklı tavizlerle kapatılıp kapatılamayacağını bilmek zorundadırlar. Sonuçta birliktelikleri, gerçer

Koç Burcu Kadınının Diğer Burçlarla İlişkileri

Posted by Facebook 10:35, under | No comments

Koç Kadını – Koç Erkeği
İki Koç karşılaştıklarında, etrafa kıvılcımlar saçılabilir. Düşünce farklılıklarına rağmen, birbirlerinin düşüncelerindeki temel noktaları anlamaya ve bir çözüm bulmaya çalışırlar. İkisinin de belirgin önderlik karakterleri yan yana geldiğinde, ortak yaşamları hiçbir zaman sıkıcı olur.
İki Koç birbirini gerçekten sevdiğinde, biri diğerine kendi kişiliğini bulması için serbestlik verir. Akıllı bir Koç kadını, Koç eşinin, kendisinin de onun kadar güçlü olduğunu ve yaşamla tek başına da başa çıkabileceğini hiçbir zaman anlamasına izin vermez. İki Koçun ilişkisi, ikisinin de amaçlarına uygundur ve bir birlerini tatmin etmek onları çok mutlu eder.
Koç Kadını – Boğa Erkeği
Boğa çok nadiren hızlı karar verir, bu nedenle onun kendisi için doğru kadın olduğunu anlaması uzun vakit alır. Koç kadını hiçbir zaman acele etmeyen Boğa erkeğini tutmak için, alışılmamış derecede sabırlı olmak zorundadır. Onunla ilk kez karşılaştığınızda, bir rüya adamı olmadığını fark edersiniz. Ayakları yere sağlam basan, dünya ya bağlı bir insan olması, hareket ve değişime ihtiyacı olan sizi oldukça şaşırtabilir. Diğer yandan onu bir kere, kendisi için rüyalarının kadını olduğunuz konusunda kandırabilir seniz, size daima sadık biri olacaktır.
Boğa erkeği, evcimen bir tiptir, rahat ve hoş bir hayatı sever. Örneğin evi çok rahat idare eder ve böylece kendine iyi bakar. Burada onun karakter özelliklerinden biri ortaya çıkar: Koç erkeği temelde iyi bir işçidir ki bu da en fazla fark edilen özelliğidir.
Acaba onda hemen kabul ettiğiniz nokta, sevimli çekingenliği miydi.
Sohbet sırasında, etrafında neler döndüğünü bilen, şakacı ve komik bir konuşmacı olur, bu da sizin hareket güdünüze denk düşer.
Finansal olarak Boğa erkeğinin yanında hiçbir sorunu dert etmenize gerek yoktur. Onda sağlam bir gelecek görebilirsiniz, çünkü parasal konularda ayakları yere basan biridir, borç almaktan ve vermekten nefret eder.
Bir âşık olarak pek fazla şikâyet eden bir tip

Koç Burcunun Ünlüleri

Descartes,Tenesse Williams, Vincent Van Gogh, Herbert von Karajan, Neşe Karaböcek, Yüksel Uzel, Johann Sebastian Bach, Charlie Chaplin, Joan Crawford, Marlon Brando, Ömer Şerif, Fatih Sultan Mehmet, Dr. Yıldırım Aktuna, Zeki Alasya, Sakıp Sabancı, Ali Çetinkaya (Trabzon Sürmeneli).